Sevdiklerine ve Hayata Nasıl Bağlanıyorsun? 4. Ev Zirvede!

4. evimiz aileden bize aktarılan ve biz büyürken öğretilen her şeyi temsil eder. Biz de gerek bu öğretiler, gerekse aktarımlar sayesinde aidiyet duygusu geliştiririz. Burada hem epigenetik aktarımımız hem de büyüdüğümüz çevre önem taşır. Biz de onun sayesinde hayata ve sevdiklerimize nasıl bağlanacağımızı biliriz.

• Koç: Aidiyet hissini geliştirmek senin için çok kolay değil. Öyle hemen herkese ve her yere ait hissetmezsin. Bu yüzden, kolay sıkılmakla suçlanabilirsin ancak asıl amacın gerçekten ait olabileceğin bir yeri bulmak, gerçek ev deneyimine ulaşana kadar her yerden ve herkesten vazgeçebilirsin. Ancak bir kere geliştirdiysen, gerek sevdiklerin gerekse hayatın için herkesten çok savaşır, mücadele edersin. Ancak, bu tutkuyla aynı zamanda en değer verdiğin kişilerle de mücadele etmen çok olası, bol tartışmalı aile yaşamalarına çekilebilirsin. Haritanın geri kalanı çok sakinlik isteyen birini gösterse bile istemsizce ilişkilerdeki monotonluğu yıkmak istersin. Bu yüzden, ev yaşantında da hep kendi kendine iş çıkarabilirsin. Birlikte yaşadığın veya ait hissettiğin kişileri kışkırtma arzun tavan yapabilir. 

• Boğa: Birliktelik, aile ve aidiyet senin için konfor alanı demek. Birinin yanında rahat hissedemezden ona bağlanman zorlaşır. İnatçı yapın, değişmez kuralların ve sabit fikirlerinin esiri olabilirsin. Senin değişmeni ve kurallarını esnetmeni beklerlerse hata ederler. Bu yüzden, seni alttan alabilecek kişilere daha rahat bağlanırsın. Karşındaki kişiler bu anlamda seninle uyumlu ise hayat çok güzel olabilir. Hayata bağlanırken kendine ait alanının olmasını çok önemsersin. Duygusal bağları kurmak için önce dünyevi boyuttaki bağlantıların güçlü olması gerektiğini düşünürsün. Motton “iki gönül bir olunca samanlık seyran olur” değildir. “İki gönül bir olacaksa nasıl yaşayacaklar?” kısmına odaklanırsın. Mesela; yanındaki kişi kadar en sevdiğin koltuğunun ne renk, nasıl bir koltuk olacağı da önemlidir senin gözünde. Bağlılık duyduğun kişilere sevgini gerek dokunarak gerek söyleyerek göstermekten çekinmezsin.

• İkizler: İletişimin aktığı yere ait hissedersin. Biriyle iletişim kurarken frekansın tutuyorsa, ona kendini daha yakın hissedersin. Bulunduğun ortamda sırların, konuşulamayan konuların olması seni rahatsız eder ve o çevreyi terk etmek istersin. İnsanların birbirine açık olduğu, entellektüel paylaşımın yapıldığı ortamlarda frekansın yükselir. Sessizliğin hakim olduğu çevreleri kasvetli bulur ve koşarak uzaklaşmak istersin. Aile demek, aidiyet demek birlikte düşünmek demektir. Aşırı mıç mıç ilişkilere de gelemezsin. Çok yönlü düşünme yeteneğinle ilham olabileceğin kişilerle bağ kurarsın. Aynı şekilde zeki bulduğun insanlara çekilirsin. Çok kalabalık olmasa da, bir gruba dahil olmak istersin. Ancak, konuşmak konusundaki yeteneklerini mücadele gereken durumlarda gösteremeyebilirsin. Sevdiklerin ve hayatın için söylediğin sözler yaptıklarından büyük olabilir. Sinemalara, konserlere, sohbetin bol olduğu yerlere giderek kendini tamamlanmış hissedersin.

• Yengeç: Boğa’dan farklı olarak “iki gönül bir olunca samanlık seyran olur” 4. ev Yengeç için.  Anaç-babaç yanını ön plana çıkaran kişilere çekilirsin. Senin için sıcak bir ev ortamının yerini hiçbir şey tutamaz. Kendine sevdiğin birkaç kişiden çekirdek aile oluşturursun. Onlarla kocaman bir sofra etrafında leziz yemekler yemenin yerini ne alabilir ki? Normalde çok sosyal bir insan olsan bile çok azına ait hissedersin. Senin hayatının büyük bir kısmı onlardan ibarettir. Geçmişi birlikte konuşabileceğiniz kişilere sempati duyarsın. Biriktirilmiş anılarına aitsindir çünkü. Birlikte fotoğraf albümlerini karıştırırken mutlu olmadığın kişilere hayatında yer vermezsin. Zaman zaman inişli çıkışlı ruh haline saygı duyacak, içindeki endişeyi anlayıp sana gittiği yeri haber verecek insanlarla daha iyi hissedersin. Yaşadığın evin çevresinin de bu şekilde sıcak yuvayı yansıtan bir yer olmasını istersin. Çevrede çocuk parkları, aile çay bahçeleri gibi yerlerin olması sana kendini evde hissettirir.

• Aslan: Nerede parlıyorsan oraya ait hissedersin. Dramatik ve çocuksu hallerinle seni kabul edebilen kişilerin yanında iyi kendini bulursun. Evinde hissettiren kişiler tarafından bolca takdir edilmek ve görülmek istersin; tabii bu aidiyet hissi geliştirdiğin alan için geçerli. Normalde hiç görünmeyi sevmeyen biri olsan bile “ailem” dediğin kişilerin seni sanki bir kral-kraliçeymişsin gibi hayatının merkezine koymasını istersin. Bunu yapan kişiler olduğunda sen de altta kalmazsın, son derece cömert ve verici davranırsın. Ait olduğun çevrede gülmek ve güldürmek de önemlidir, kahkahaların yükseldiği yerlerde özün ortaya çıkar. Sevdiğin biri varsa onunla keyifli film geceleri düzenlemek senin için muazzam bir aktivite olabilir. Ayrıca, senin için ait hissedeceğin yerin sana özel bir deneyim sunması da önem taşır. Dışarıda son derece mütevazi hayat sürsen bile evinde üstünde adının yazdığı, sana kendini değerli hissettiren bir bardağa sahip olmak kalbini fethedebilir mesela.

• Başak: Yarar sağlandığın kişilere daha çok yakınlık duyarsın. Senin için bağ kurmak demek birilerine iyi gelmek demek. Ait olduğun yerdeki kişileri şifalandırmak, onlara mantıklı tavsiyelerde bulunmak istersin. Ayrıca, eleştirilerini dinleyen, alınmayan kişilerle daha sıkı bağlar kurarsın. Ancak, eleştirilmek istemezsin; bu yüzden ilişkilerinde sorunlar çıkabilir. Birisine veya bir çevreye bağlı olman için çok büyük şeylere gerek yok. Çayı tek şekerli içtiğin gibi küçük detayları senin için hatırlayan kişilerin olması yeterli. Her ne kadar çok mükemmeliyetçi gibi algılansan da aslında sevdiklerinin iyi olmasını istediğin için olur tüm mücadelen. Biri buna minnettar olmak yerine yargılıyorsa ait hissedemezsin. Kendi kurduğun düzeninin dışına çıkılması hoşuna gitmez. Başkalarına uç gelebilecek kendinde minik takıntılarını alttan alacak kişilerle olman gerekir. Mesela; mavi bluzlarını bir araya dizdiysen, araya karışmış bir pembe bluz bile “bu benim ideal dünya düzenim” değil dedirtebilir sana. 

• Terazi:

• Akrep: Aidiyet geliştirirken hep en kötü senaryoları kurabilirsin. Bu yüzden, birine gerçekten güvenene kadar bağlanmak istemezsin. Ancak, en kötü senaryoyu da düşünmekten asla vazgeçemezsin. Çok yoğun duygular besler ve sıkı bağlar kurmak istersin. Ait olacağın çevre, kişiler tamamen sana özel olursa kendini iyi hissedersin. Dışarıda çok açık görüşlü biri olsan bile en özelinde son derece sahiplenici bir yapın olduğu ortaya çıkar. Sevdiklerinle ilgili her şeyi bilmek istersin ama kendin de çok açık olamazsın. Bazı şeylerin konuşulmak yerine keşfedilmesi ve hissedilmesi gerektiğini düşünürsün. Kendini gecelere ve yalnız kalabildiğin ortamlara daha ait hissedersin. Bir insan ile bu anını paylaşabiliyorsan o senin için gerçekten çok özeldir. Ayrıca, çok sevdiklerini stalklamadan durman zordur. Kendini metafiziksel olaylarla, parapsikolojiyle tamamlanmış hissedebilirsin.

• Yay: Aidiyet duygusu geliştirmek zordur ama bunu problem olarak görmezsin. Oradan oraya bir hayat yaşamaya meyilli olabilirsin. Hayatın güzelliklerini görmeye, farklı deneyimler kazanmaya çok önem verirsin. Can sıkan ortamlarda bulunmak istemezsin, bu yüzden hedonik biri olarak anılabilirsin. Sana göre aidiyet duygusu yer ve mekandan uzaktır, ruh özgürdür ve hayatı keşfederek ait olmalıdır. Bu mottona uygun, hayatı her yönüyle görmek isteyen bir çevreyle mutluluğun artar. Zaman zaman esip gürleme eğilimin de var ama buna rağmen yanında kalabilecek kişiler varsa kendini daha rahat ortaya koyabilirsin. Bir şeylerden kolayca sıkılabilirsin, değişime hep aç olursun doğru ama eğer, bir kişiden gerçekten sıkılmıyorsan onu ruh eşi olarak görürsün. Engin evrenin öğreteceklerine seninle birlikte kulak açabilecek birilerini bulursan zaten kaçırmazsın.

• Oğlak: “Kurallar ve otorite bizi daha güvende tutar” mottosu öne çıkar. Hayata bağlanırken eğlenceden çok daha önemli şeyler olduğunu düşünürsün. Güven ve devamlılık gibi. Bu yüzden de sevdiklerini kontrol etmek, hayatlarına yön vermek istersin. Kendi mantığına çok güvendiğin için bu tarz yerlerde kural koyan olmak istersin; iş hayatında durum tam tersi olsa bile. Bir ailenin veya çevrenin düzenliliğini sağlamak için herkesin kendince sorumlulukları olması gerektiğine inanırsın. Kendi rollerini üstlenen kişilere daha kolay güvenir ve onlarla hayat yolculuğunda ilerlemek istersin. Çalışıp çabalamak aile ve hayatı yürütmek için çok önemli hâle gelir. Risk almayı sevmezsin, bildiğin alanı terk etmek sana uygun değildir. Buna bildiğin bir filmi defalarca izlemek de dahil olabilir. 

• Kova: Mantığa göre hareket edenlerin ve mantıklı olanın yapıldığı yerlere ait hissedersin. Bağlanırken duygularda derinleşmek yerine herkese eşit şekilde fayda sunulmasının önemli olduğuna inanırsın. Sana göre bağlılık ile bağımlılık arasındaki ince çizgiyi birçok kişi kolayca aşabilir. Bu yüzden görünmez bir sınırın hep vardır, ona saygı duyan topluma ve insanlara yakın hissedersin. En sıradışı fikirlerini bile saygıyla karşılayacak, özel alanına çok fazla müdahale etmeyecek kişileri yanında istersin. Hurafelerin döndüğü, gerçeklikten uzak, yargılayıcı toplumlara katlanamazsın. Her bireyin kendinden sorumlu olduğunu ancak bütüne zarar verecek bir eylemin törpülenmesi gerektiğine inanırsın. Geleceğe nasıl yön vereceğini düşünürken, bilimsel bir araştırma yaparken, teknolojiyle ilgilenirken kendini daha çok konfor alanında hissedersin.

• Balık: bağlandığın kişilere ve yerlere karşı son derece hassas olursun. Duyguların kolayca incinebilir ve kaybetmekten çok korkarsın. Belki de tüm dünyadan gizlediğin zayıflıklarını açabileceğin, onları bile sevecek birlerine ihtiyaç duyarsın. Gerçekten sevdiğin kişiler için her şeylerini feda edebilirsin. Ancak bu bazen tehlikelidir; bazı kişiler zaafın haline gelebilir. Kendini ex partnerlerine bile ait hissedebilirsin; birçok ilişkini hayallerinde yaşatabilir ve onları canlı tutabilirsin. Aradan kaç yıl geçtiği bu anlamda önemsiz olabilir. İlahi sevgiyi aradığın için gerçek sevginin hiç bitmeyeceğini düşünürsün. Birisinin veya bir yerin hayatında yerinin olmasından ziyade zihninde yerinin olması daha büyük önem taşır. Dışarıda son derece realist bile olsan kendi alanında fazlasıyla dalgın ve melankolik olabilirsin. Psişik yeteneklerini keşfederek veya müziğin ritmine kendini bırakarak tamamlanmış hissetmen olasıdır, yer mekan önemli değildir.